Ülkemizde yaşanan trajik olaylar arasında yer alan Mehtap bebeğin ölümü, toplumda derin bir üzüntü ve öfkeye yol açtı. Küçük yaşında hayata veda eden Mehtap, 2023 yazında İstanbul’da evinde ölü olarak bulunmuştu. Olayın arka planında yatan gerçekler ve bebeğin anne ve babasının durumu, medya tarafından sıkça gündeme getirildi. Yapılan soruşturma sonucunda, bebeğin ölümüyle ilgili olarak anne ve babası için istenen ceza açıklandı.
Mehtap bebeğin cansız bedeni 1 Ağustos 2023 tarihinde ailesinin ikamet ettiği evde bulundu. İlk olarak komşularının şüphelenmesi üzerine olay yerine gelen polis, bebeğin anne ve babasıyla görüştü. Ekipler, Mehtap’ın cansız bedenini bulduğu an, görevlerini yerine getirerek soruşturma başlattı. İfadesi alınan aile bireyleri, ilk başta olayın nasıl gerçekleştiği hakkında tutarsız bilgiler verdi. Olay anında annenin Mehtap'ı uykuya yatırdığını söyleyen baba, bebeğin nefes alamadığını fark ettiğinde hızlı bir şekilde acil servisi aradığını iddia etti. Ancak yapılan otopsi, bebeğin uzun süre bakım yapılmadığının ve yetersiz beslenmenin net izlerini taşıdığını gösterdi.
Polis ve savcılık tarafından yürütülen soruşturma, Mehtap’ın ölümünde aile bireylerinin ihmallerini ortaya koydu. Elde edilen bulgular, ailenin ciddi bir şekilde sosyal ve psikolojik sorunlar yaşadığını gösterdi. Aile, sosyal hizmetlerin denetlemesi altındaydı ve düzenli olarak yapılması gereken psikolojik destekler, ihmal edilmiştir. Bu durumu dikkate alan savcılık, anne ve babaya yönelik "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçlamasıyla dava açtı. Dava süreci boyunca, birçok tanık ifadesi alındı ve ailedeki sorunlar gün yüzüne çıktı.
Sonuç olarak, mahkeme tarafından anneye 12 yıl, babaya ise 10 yıl hapis cezası verilmesi talep edildi. Ülkenin dört bir yanında, Mehtap’ın ölümüne dair etkin tartışmalar başlarken, kamuoyu baskısı da artmaktadır. Bu olay, benzer durumları yaşayan ailelerin problemlerini yeniden gündeme getirdi. Sosyal hizmetlerin yeterliliği ve aile içindeki maddi ve manevi desteklerin önemi, toplumda geniş bir yankı uyandırdı.
Mehtap bebeğin ölümleri, yalnızca bir aile trajedisi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak değerlendiriliyor. Ebeveynlerden birinin hissizliği ya da aralarındaki sorunların çözülmemesi, maalesef ki masum bir canın yaşamına mal oldu. Bu tür olaylar, devletin ve sosyal hizmetlerin daha etkili müdahaleleri gerektiğini gösteriyor. Bu bağlamda, kadınların ve çocukların korunması ile ilgili yasaların daha sıkı denetlenmesi gerektiği konusundaki çağrılar artış göstermektedir.
Mehtap bebeğin hikayesi, adaletin yerini bulması için bir umut ışığı olabileceği gibi, gelecekte yaşanabilecek benzer olaylar için de bir uyarı niteliği taşımaktadır. Herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirerek, çocuklarımızı korumamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Bebeğin hatırası, ülkemizde çocuklar ve aileler için sosyal hizmetlerin iyileştirilmesi adına bir dönüm noktası olabilir.