Meksika'nın anlaşmaya karşı çıkan tepkisi, ülkeler arasında ticari ve siyasi ilişkileri de etkileme potansiyeline sahip. Son zamanlarda hem ekonomik iş birliği hem de güvenlik konularında derinleşen ilişkilere rağmen, bu tür anlaşmazlıklar iki ülke arasında gerilim yaratabilir. Meksika'nın bu konuda attığı adımlar, uluslararası hukuk çerçevesinde yapılacak müzakereleri de beraberinde getirebilir. Uzmanlar, tarafların masaya oturması ve karşılıklı kazan-kazan çözümleri üretmesi gerektiğini vurguluyor. Anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesi, sadece su hakları açısından değil, aynı zamanda iklim değişikliği ve sürdürülebilir kaynak kullanımı açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar, su krizinin büyümesi ve doğal afetlerin artması nedeniyle, ülkelerin iş birliği içinde hareket etmesinin önemine dikkat çekiyor. Meksika'nın bu konudaki tavrı, gelecekteki anlaşmaların şekillendirilmesi açısından da belirleyici rol oynayabilir. Öte yandan, Trump döneminin getirdiği bu tür anlaşmaların, Biden yönetimi ile birlikte nasıl evrileceği ve iki ülkenin su kaynakları üzerindeki iş birliğinin gelişip gelişmeyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.